günlük hayat | Kaideler

Araba İç Bakımı ve Hijyen Sağlama

Gün içinde aktif olarak kullandığımız arabalarımız öyle bir hal aldı ki eksikliği adeta uyuşturucu yoksunluğu etkisi yapar oldu. Haliyle bu dostlarımıza iyi bakmalıyız ki yokluklarını görmeyelim. Sürekli aktif olarak kullanılan araçların zamanla bazı açılardan bakıma ihityacı olur. Bakım deyince birçok kişinin aklına yağ, filtre değişimi vb. gibi bakımlar gelmektedir. Ancak bunlar önemli bakımlar olmasına rağmen yapılması gereken başka bakımlar da vardır.

Arabanın içinin düzenli aralıklarda temizlenmesi yapılması gereken diğer bakımların başında gelmektedir. Her ne kadar pek zararlı gibi durmasa da aracın içinde zor zamanla iç ortamdaki parçaların yıpranmasına neden olmaktadır. Bu nedenden dolayı mutlaka belirli aralıklarla aracın iç temizliği yapılmalıdır. Paspasların altının temizlenmesi, torpido kısmının temizlenmesi ve bakım ürünleri ile bakımının yapılması, koltuklarının tozunun makine ile çekilmesi gerekmektedir. Gerekli durumlarda koltuklar nemli bezlerle silinebilir veya kumaş temizleme sıvıları ile de temizlenebilir.

Eğer aracınız kişisel kullanımdan ziyade ticari amaçlı kullanılıyorsa sizin işiniz biraz daha zordur. Genel temizliğin yanı sıra araç içi hijyen de sağlamanız gerekmektedir. Araç içi hijyeni anlık olarak sağlamak için dezenfektan özelliği olan oda spreylerini kullanabilirsiniz. Arada bir aracınızı buhar yıkaması yaparak da zararlı mikro ile bakterilerden arındırabilirsiniz. Çok yoğun kullanmamak şartıyla bazen aracınızın içine dezenfektan da sıkabilirsiniz.

Koltuk kılıflarınıza ve kol dayama kısmındaki kumaş yüzeylere yapışan tozların oluşturduğu kirleri bu iş için tasarlanmış olan özel makineler ile yıkayabilirsiniz. Genellikle oto yıkamcılar ve halı yıkama firmaları bu hizmeti vermektedir. Bulunduğunuz bölgeye göre 200-400 lira arası bir ödeme yaparak detaylı araç yıkaması yaptırdığınızda koltuk kılıfı ve kol dayama kısmı temizliği de yapılmaktadır.

Havalandırma ızgaraları en fazla toz tutan yerlerin başın gelmektedir. Aracınızın bu alanlarını mutlaka bezle veya bu alanlara ulaşabileceğiniz diğer temizlik ekipmanları ile düzenli olarak temizleyin. Klimanızı açtığınızda buralarda toz birikmiş olursa aracın içine toz tanecikleri yayılır ve rahatsızlık verebilir. Bu sebeple buraların temizliğine ayrıca özen göstermenizi tavsiye ederiz.

Canımız Neden Bazı Besinleri Çeker?

Sağlığımızda önemli bir rol oynayan beslenmenin öneminin farkında olmalı ve vücudumuzun ihtiyacı olan tüm vitamin ve mineralleri dengeli bir beslenme ile almasını sağlamalıyız. Yeme hataları bazı vitamin ve minerallerde eksikliklere neden olabilir.

Bazen kahveye, bazen de çikolataya veya diğer yiyeceklere olan ilginizin arttığını görebilirsiniz. Sebepsiz yere daha fazla tüketmeye başladığınız besinleri gözlemleyerek vücudunuzun gerçekte neye ihtiyacı olduğunu anlayabilirsiniz.

Kültürel şartlanma, bir şeyler yeme isteğinizin dış etkenlerden kaynaklanmasıdır. Açlık çekiyorsanız ve bunun kültürel koşullarla ilgisi yoksa vücudunuzda bir şeylerin eksik olduğunu söyleyebiliriz.

Araştırmalar, belirli gıdalara duyulan ihtiyacın vücuttaki beslenme eksikliklerinden kaynaklanabileceğini göstermiştir. Bu besinleri bilerek, dikkatli davranarak sağlığımızı koruyabiliriz. Hangi gıda ürünlerinin hangi ihtiyaçlardan kaynaklandığını sizler için araştırdık.

Gıda ürünleri ve kullanım nedenleri;

Peynir özlemi… Normalden daha fazla peynir yemeyi düşünüyorsanız ve gün içinde canınız sık sık peynir çekiyorsa, yağ oranınızın düşük olabileceğini varsayalım. Diyet yapıyorsanız, bir uzmana danışarak düşüncenizi tekrar gözden geçirmeli ve sağlıklı yağlar eklemelisiniz. Kalsiyum eksikliğinin çok fazla peynir yemek istemenizin bir başka nedeni olabileceğini hatırlayın.
Kırmızı Et Özlem… Son zamanlarda et alımınızı artırmaya meyilliyseniz, vücudunuzda demir eksikliğinin olabileceğini belirtelim. Vücudunuzdaki demir miktarı azaldığında kırmızı et tüketmeyi düşünebilirsiniz. Kırmızı ette bulunan B12 vitamini ve demir vücudunuzun ihtiyaçlarını karşılayacaktır. Ancak bu sizin damak zevkinize uymuyorsa takviyeler ve vitaminlerle sorunu çözebilirsiniz.
Çikolata özlemi… Aniden çikolata yemek isterseniz vücudunuzda magnezyum eksikliği olabilir. Magnezyum eksikliğine ek olarak, kadınların adet döngüsü sırasında çikolataya olan ilgilerinin arttığı bilinmektedir. Ayrıca düşük kalorili diyetler ve uzun süreli açlık, şeker ve çikolata gibi şekerli gıdalara olan ilginizi artırır. Tatlı, şeker ve çikolata arzusu; Çinko, magnezyum ve krom eksikliklerinden kaynaklanabilir.
Yumurta akı özlemi… Yumurta, üzerinde fazla düşünmediğiniz bir yiyecekse veya yumurtanın beyazını yemek istiyorsanız, yumurta beyazı yemeseniz bile, bunun olabileceğini bilmelisiniz. biotin eksikliği olabilir. vücudunda. Biotin, birçok vücut fonksiyonunda olduğu gibi tırnak ve saç için de etkili olduğu için göz ardı edilmemelidir.
Çay/kahve içme isteği… Gün içinde sık sık çay veya kahve içmeniz gerekiyorsa; Diyelim ki düşük seviyelerde fosfor, sodyum veya demir var. Ayrıca normalden fazla alkol almaya başlarsanız potasyum, kalsiyum, gultamin eksikliğiniz olup olmadığını öğrenmelisiniz.
Meyve arzusu… Meyve konusunda pek iyi olmasanız da, sebepsiz yere meyve istiyorsanız, meyve hayal etmeye başlarsanız, akşam iş için eve geldiğinizde yemek yiyeceksiniz diyelim. Uzakta, vücudunuzda C vitamini eksik olabilir.
Kızarmış/yağlı yiyecekler için can atıyor… Kızartılmış yiyecekleri çok tüketiyorsanız, vücudunuzda yeterince omega yağ asidi bulunmadığını anlamalısınız. Kızartmak yerine balık gibi omega yağ asitleri içeren sağlıklı yiyecekler yiyebilirsiniz.
Gazlı içecekler… Asitli ve gazlı içecekler içmeye yeni başladıysanız, tıpkı peynir gibi vücudunuzun kalsiyuma ihtiyacı olabilir. Kalsiyum açısından zengin besinler tükettiğinizde sodaya olan ilginizin azalacağını fark edeceksiniz.
Pislik/toprak yeme isteği… Evet, doğru okudunuz. Özellikle hamilelik sırasında kadınlarda kir veya pislik arzusunun anemi ile ilişkili olduğu düşünülmektedir. Demir, B12 vitamini ve folat eksikliğinden kaynaklanan kansızlığın insanlarda toprak veya toprak yemek istemesine neden olduğu görülmüştür.

Matkap Kullanımının Püf Noktaları

Tamirat tadilat işlerinde en sık kullanılan cihaz elbette ki matkaptır. Dekoratif ürünleri asmak için, mobilyaları monte etmek için ve ya duvarda herhangi bir amaçla delik açmak için hep matkap kullanırız. Peki, matkabı nasıl kullanmanız gerektiğini tam biliyor musunuz?

Matkap, ustaların ve tadilattan anlayan insanların en önemli aracıdır. Bu minik ama fonksiyonel araç ile yapabilecekleriniz oldukça geniş kapsamlıdır. Ama kullanım açısından bir takım püf noktaları öğrenmek isterseniz, şu kısımlara dikkat etmenizi öneririz. Matkap seçerken kaliteli ve güçlü bir matkap seçmeniz uzun zaman kullanabilmeniz açısından önemlidir. Eğer ufak tefek tamiratlar yapıyorsanız amatör bir makine de işinizi görecektir. Ama sürekli kullanım için alacaksanız, profesyonel bir makine tercih etmenizi öneririz. Matkap ile birlikte kullanacağınız uçların matkabınıza uygun olması önemlidir. Kullanım alanına göre uçlarınızı değiştirirseniz uygun işlem yapar ve cihazınızın ömrünü oldukça uzatırsınız. Eğer taşınabilir, portatif bir matkap almak istiyorsanız ve kullanım yeriniz geniş ise şarjlı matkap sizin için ideal olacaktır. Aksi halde elektrikli matkap alıp, sınırlı alanlarda kullanmanız gerekecektir.

Matkabı kullanmadan önce işaretleme yapmak gerekmektedir. Aksi halde kaydırma yapmanız mümkündür. İlk kez matkap kullanıyorsanız yumuşak bir zeminde deneme yapmalı, ardından sert zeminlere geçmelisiniz. Matkabı kullanırken dik açı ile kullanmalısınız, aksi halde deliğiniz eğik olacak ve dübel ile vidayı yerleştirirken zorlanacaksınız. Sert zemini delmeye çalışırken matkabı arkasından diğer eliniz ile destekleyin. Bu daha güçlü tutabilmenizi sağlayacaktır. Matkabınızı kullandıktan sonra çocuklarınızın ulaşamayacakları yerlerde saklamaya dikkat edin. Çünkü kendilerine zarar verebilirler. Matkap tercihinizi yaparken lider markalardan faydalanabilirsiniz. Ya da daha önce kullanmış birinden öneri alarak matkap edinebilirsiniz. Matkap uçları farklı boyutlar ve şekillerde olurlar. Hangi uç ile hangi işlem yapılabilir biliyor olmanız faydanızadır. Kullanmadan önce mutlaka kullanan birini gözlemlemeli ve kullanıma adapte olmalısınız.

Psikolojik Danışmanların Hayatımızdaki Önemi

Tüm insanlığın geçmişten bugüne çeşit çeşit sorunlar ile karşılaşarak bugünlere geldiğini özümseyerek baktığımız zaman, her insanın psikolojik sağlığının bu yaşantı şekillerine göre değişiklik göstereceğini de görebiliriz. Her insanın çeşitli sorunları, çeşitli problemleri ve çeşitli ciddi adımlara yönelik kararlar verme evreli olduğu yaşamın getirdiği bir durum olsa da her insan bu durumları sağlıklı bir şekilde. atlatmayı başaramayabilir. Bu yüzden psikolojik danışmanların hayatımızdaki önemi de bu aşama da gün yüzüne çıkar işte. Hepimizin yaşadığı günlük sorunlar olabilir. Bu sorunlar birikerek bizleri bunalttığı zaman sağlıklı düşünceler arasında gezinmek yerine bazen can havli ile yanlış kararlara sürüklenebiliriz.

Psikolojik sorunlar ile boğuştuğumuz zamanlar da bilinçli kişiler olarak farklı bir gözden durumun değerlendirilmesini de istediğimiz olmuştur illa ki. Ancak bu farklı gözün uzman bir görüş ile bakması da ayrıca önemlidir. Çünkü uzman bir psikolog ya da uzman psikolojik danışmanlar ile görüşmeler yapılınca sorunun aslında zannettiğimiz kadar büyük olmadığını, kolayca çözümlenebileceğini görebiliriz. Tam da bu durumlar da psikolojik danışmanların hayatımızdaki önemi hakkında ciddi fikirler edinebiliriz. Psikolojik danışmanlar, hastalarının onlar ile doğru iletişim kurması yolu üzerinden ilerleyerek hastanın sorunlarını teker teker konuşarak çözmeyi hedeflediği için zamanla sorunların çözüleceğini hastalarına gösterirler. Böylece bizler de danışmanlarımızın yönlendirmeleri ile o boğucu düşünceler arasında gezinmek yerine hayatımız ile ilgili adımları daha sağlıklı atabiliriz.

Psikolojik danışmanlık yardımı almak isteyen fakat buna cesaret edemeyen kimselerin sürecin son derece saygı ve anlayış dolu işlediğini bilmesi gerekmektedir. Ayrıca, psikolojik danışmanlar hiçbir şekilde inisiyatifi eline almaz, karar verme mekanizması tümüyle danışanın elindedir. Danışman yalnızca bir takım psikolojik teknik ve yöntemler aracılığıyla danışanının hayatta karşılaştığı sorunlarla başa çıkabilme yetisini kazanacak olgunluğa erişmesini sağlar. Buna ek olarak, alanında uzmanlaşmış olan psikolojik danışmanlar danışanlarıyla paylaştıkları hiçbir bilgiyi bir üçüncü kişiyle paylaşmazlar. Bu onlar için bir iş etiğidir ve danışanların rahat olması için de gerekli bir uygulamadır. Ayrıca, psikolojik danışmanın önemi danışanın son derece rahat olması, hayattaki her sorununa çözüm bulamasa da onlarla baş edebilmeyi öğrenmesi, daha özgüvenli, mutlu, huzurlu ve olgun bir birey haline gelmesini sağlamasındandır.

NASIL İYİ BİR BABA OLUNUR?

Çocuk sahibi olmayı düşünen baba adaylarının veya hali hazırda bir çocuğu olan babaların aklına takılan sorulardan en büyüğü elbette nasıl iyi bir baba olunur sorusudur. Zira annelerin aksine babalar üstlerine düşen görevleri yapabilmek için tam olarak içten gelen bir duyguya sahip değiller ve bu da nasıl davranacaklarını kestirmelerine biraz engel olmaktadır. Lakin baba figürünün erkek çocuklarda olduğu kadar kız çocuklarda da bir güven simgesi olması, doğru baba olmanın önemini bizlere gösterir. Haliyle baba olma kavramına biraz daha detaylı bir şekilde bakmak gerekmektedir. Çocukların gelişim süreci içerisinde genellikle anne figürü biraz daha ağır basmakta ve çocukların babasız büyüyebildiğinden ancak annesiz büyümelerinin çok sancılı geçeceğinden bahsedilmektedir. Fakat bilhassa erkek çocuklarda baba figürü örnek alınacak bir figürdür ve baba oğul arasındaki ilişkinin niteliği çocuğun gelişimini doğrudan etkiliyor. Kız çocuklarında ise baba figürü gerek karşı cinsin tanınması anlamında bir rehber olur gerekse de babanın sevgisini hissetmek çocuğun kendine güvenini arttırmaktadır.

Babanın fazla sert ve ya kendi bildiğini okuyan cinsten olması, özgürlük duygusuna sahip olan çocukların babanın istediğinin tam tersi yönünde gelişmesine sebep olur ve biraz daha duygularını bastırmasını bilen çocuklar ise babalarına yaranabilmek için kendilerinden ödün verirler. Bu çocuklarda da ruhsal problemler ortaya çıkabilir. Dolayısıyla sert ve aşırı baskın bir baba figürü olmaktan kaçının, çocuğunuza karşı yeri geldiğinde kararlı ancak anlayışlı bir duruş sergilememeniz gerekir. İyi bir baba olabilmek için çocuğunuzla kaliteli bir şekilde vakit geçirmeli, onu hayatınızdaki önemli yerlere dahil etmeli ve sadece besleyip büyütülecek bir nesne olarak görmemelisiniz. Bunun yanında sizin ona örnek olduğunuz davranışları onun da tekrarlayacağını unutmamalı çok iyi bir karakter sunumu ortaya koymanız gerekir. Bazı babalar disiplini zorla sağlamaya çalışırlar ancak adil ve sakin olan babalar zaten bu disiplini sevgi vasıtasıyla kurarlar. Dolayısıyla çocuğun sınırlarını koyarken adil bir duruş sergilemeniz gereklidir. Sevgi göstermek ülkemizde bir zayıflık olarak görülür fakat baba sevgisini hisseden ve gurur duyulduğunu bilen çocukların özgüven gelişimleri de daha iyi olacaktır.

TRAKYA’DAN GELEN ESİNTİ KAVALA KURABİYESİ

Her bölgenin kuşkusuz kendi ile özdeş tatları vardır. Hatta birkaç tadı bile olasıdır. Kayserinin mantısı, Karadeniz’in hamsili, pilavı mısır ekmeği ve bu saymakla bitmez bir duruma doğru gider. Tabi Trakya bölgemizden de değişik tatlar gelir. Ama en tatlısı sanırım ki kavala kurabiyesidir. Bu kurabiyenin hazırlanışı ve piyasada duyulması aslında çok eskilere dayansa da toplum olarak bu tadı yeni yeni keşfettik sayılır. Yakın zamanda evlerimize giren bu lezzet çok popüler oldu. Her gittiğiniz yerde, çay saatlerinde adından ve kendinden sıkça bahsedilir bir kurabiye olarak tarihe geçebilir. Evde yapılması da çok pratik olan bu tatlı rüya, her ne kadarda kolay olsa da yapanların aynı tadı yüzde yüz yakalayamadıklarını hep duyarız.

Padişahların Kurabiyesi, Kavala Kurabiyesi

Demek ki bu işte bir sır var. Eskiler hep mutfaklarındaki lezzetleri tek olsun, hep adları anılsınlar diye tam tarifleri asla vermezlermiş. Hep ufak bir malzeme veya bir teknik eksik kalırmış. Buda yapanın mahareti denir geçilirmiş. Ama artık bunun böyle olmadığı biz zeki insanlar tarafından keşfedilmiştir. Kavala kurabiyesi de illaki bu olaylardan nasibini almış bir tatlıdır. Zaten toplum olarak tatlıya düşkünlüğümüz yadsınamaz bir gerçektir. Her yemekten sonra illaki çayın yanında hep tatlı bir şeyler yemeyi hayal ederiz. İşte bu durumlarda en iyi ve en az zararlı tatlı kavala kurabiyesinden başkası olamaz.

Edirne’ye Uğrayan Herkesin Tatması Gereken Tat Kavala Kurabiyesi

Damak tadına güvenenler bu lezzetten asla ayrılamayacaksınız. Her market alışverişinizde hatta Edirne taraflarına giden gelen yakınları olanlar mutlaka bu tadı sipariş veriyorlar. Herkes tarafından adı hızla duyulan ve talebi günden güne artış gösteren bu tatlı ziyafeti çocuklarınız için de sağlıklı bir çeşittir. İçerisindeki bademden dolayı sağladığı faydaları, gelişim sürecindeki çocuklara da yarar sağlamaktadır. Dışarıdaki boyalı ve içerisinde şeker bile bulunmayan abur cuburları tükettirmek yerine içerisinde ne olduğunu bildiğiniz bir tatlıyı yemeleri daha az zarar verecektir. Kavala kurabiyesi evde misafirlerinize, okuldaki çocuklarınızın beslenmesine, arada kaçamak yapmak isteyen sizlere, eşsiz lezzeti ile eşlik edecektir. Fiyat avantajıyla da sizlerin bütçesini zorlamayacak gramajlarda.

Mutfak İçin Pratik Bilgiler

Özellikle kadınların zamanının büyük bir bölümünü geçirdiği mutfakta pratik çözümler ve kolay tariflerin kullanılması kişilerin hayatını kolaylaştırmaktadır. Hem yiyecekleri hazırlama, hem pişirme hem de sunum konusunda olabilecek bu pratik bilgiler sayesinde mutfakta geçirilen zaman hem kısalmakta hem de çok daha keyifli hale gelmektedir. Öncelikle mutfak için pratik bilgiler konusunda verilebilecek bir tüyo hemen hemen her yemekte ve her salatada kullanılan domates ile alakalıdır. Domatesin kolay soyulabilmesi için domatesin on saniye kadar kaynar suda bekletilmesi yeterlidir. Daha sonra bir mandalina soyar gibi rahatça soyulabilecek olan bu yöntem sayesinde hem günlük yemek hazırlıklarında hem de yıllık konserve hazırlıklarında hanımların işleri kolaylaşmaktadır. Yemek hazırlama sürecinde verilecek bir diğer pratik bilgi de yine sıklıkla kullanılan soğan ile alakalıdır. Soğan doğramadan önce eğer sıcak suya 5 saniye kadar tutulursa kişilerdeki göz yanması azalmaktadır. Buna ek olarak soğan doğrama sırasında sakız çiğnendiği takdirde göz yanması hemen hemen hiç oluşmamaktadır.

Mutfakta Pratik Bilgiler

Yemek hazırlamanın en kilit noktası olan yiyecekleri pişirme sırasında uygulanabilecek olan ve yiyeceklere oldukça güzel tat veren pratik yöntemler bulunmaktadır. Öncelikle beş çaylarının vazgeçilmezi olan ve kahve saatlerinde hanımların ilk tercihi olan kek yapımıyla alakalı bir tüyo verilebilmektedir. Kek yaparken kekin kabarması ve içinin daha güzel pişmesi için malzemelerin mutlaka oda sıcaklığında olması gerekmektedir. Buna ek olarak yumurta ve şekerin yoğun çırpılmasından sonra oluşan köpük yapısının kaybolmaması için sonradan eklenecek malzemelerin çok karıştırılmadan eklenmesi gerekmektedir. Bunun dışında besleyici değeri yüksek bir ana yemek olan balık ile alakalı da mutfakta pratik bilgiler kullanılmaktadır. Özellikle fırında buğulama yapılarak pişirilecek balıkların üzerine bırakılacak bir adet defneyaprağının balığın lezzetini artırdığı usta aşçılar tarafından anlatılmaktadır. Buna ek olarak balık pişirdikten sonra oluşan kötü kokuyu gidermek adına da yapılabilecek iki basit yöntem bulunmaktadır. İlki kesilmiş bir yarım limonu direkt ateşin üzerine koyarak yanmaya bırakmaktır. İkincisi ise küçük bir cezve içinde çamaşır yumuşatıcısı kaynatmaktır. Bu iki yöntem de balık pişirildikten sonra oluşan kokuyu alma konusunda oldukça başarılıdır.