Çocuk Kalp Ameliyatından Sonra Nelere Dikkat Edilmelidir?

Düzenli kontroller yapılmalıdır

Düzenli kontroller, çocuğunuzun bakımı için son derece önemlidir. Doğuştan kalp hastalığı teşhisi ve kalp ameliyatı sonrası takip randevuları günler, haftalar ve aylar olarak planlanmaktadır. Gelecekte, bu tür ziyaretlerin sıklığı giderek azalmaktadır.

Çocuğunuzun problemine bağlı olarak düzenli kontroller ve izlemeler gerekebilir.çocuk kalp ameliyatı, çocuk kalp ameliyatı sonrası, çocuk kalp ameliyatı yapımı

Bu incelemeler:

Kan testleri

Elektrokardiyografi (EKG)

Ekokardiyografi

Göğüste film

24 saatlik EKG izlemeli Holter çalışması

Egzersiz testi

Anjiyografi (kalp kateterizasyonu)

Bakteriyel endokardit önlenmelidir

Bakteriyel endokardit (EB), kan dolaşımına giren bakterilerin kalbin, kalp kapakçıklarının veya kan damarlarının içine yerleşerek enfeksiyona neden olmasıdır. EB hastalığı nadirdir. Bununla birlikte, doğuştan kalp hastalığı olan çocuklar bu durumu geliştirme riski daha yüksektir. Bu nedenle önleme (önleme) büyük önem taşımaktadır.

Bakterilerin kan dolaşımına girmesine neden olan ameliyat veya diş işlemlerinden önce çocuğunuz antibiyotiklerle korunmalıdır. Doğuştan kalp kusuru nedeniyle ameliyat olmamış hemen hemen tüm çocukların EB’yi önlemek için antibiyotik kullanması gerekir.

Kalp ameliyatı geçiren bazı çocukların EB’ye karşı korunmak için antibiyotik kullanması gerekebilir. EB’yi önlemek için, bir çocuğun ameliyattan veya diş ameliyatından 1 veya 2 saat önce antibiyotik alması gerekir. Amerikan Kalp Derneği (AHA) aşağıdaki girişimlerden biridir.

ilk olarak, gerekirse antibiyotik profilaksisini reçete eder:

Bademcik ve geniz eti üzerindeki operasyonlar

Diş etlerinden veya ağızdan kanamaya neden olabilen diş müdahaleleri.

Gastrointestinal, üreme ve idrar yolu ile ilgili bazı ameliyatlar ve müdahaleler

Pediatrik kardiyoloğunuz size EB’ye karşı koruma hakkında daha fazla bilgi ve kullanılan antibiyotik tedavisini gösteren bir endokardit profilaksi tablosu sağlayacaktır. Bu kartı diş hekiminize, çocuk doktorunuza, aile doktorunuza ve gerekirse diğer doktorlara gösterin.

İlacın dozu çocuğunuzun kilosuna, kalp rahatsızlığına ve planlanan müdahaleye göre değişeceği için, başka doktorlara göstermeniz ve gerekirse uygun antibiyotikleri uygun dozlarda reçete etmeniz çok önemlidir.

Spora gönderilmeli

Doğuştan kalp kusurları olan çoğu çocuk, tatmin edici bir fiziksel yaşam sürdürebilir. Bu çocukların günlük aktivitelerine herhangi bir kısıtlama getirilmesine gerek yoktur. Bununla birlikte, ebeveynler çocuklarının fiziksel aktivitesine gereksiz kısıtlamalar getirebilirler. Bu, çocuğunuzun fiziksel durumunda ve yaşam kalitesinde bir bozulmaya yol açarak, akranlarıyla bir arada yaşamasını engeller.

Bu nedenlerden dolayı pediatrik kardiyologlar, çocuğunuzun fiziksel olarak aktif bir yaşam tarzı sürdürmesini tavsiye eder. Bu şekilde çocuğunuzun kalbi ve ciğerleri iyileşir ve daha iyi bir yaşam sürdürebilir. Ancak özellikle tam olarak tedavi edilemeyen bazı hastalıklarda çocuk kardiyoloğunun yönlendirilmesi gereken spor veya sporla ilgili görüşü alınmalıdır.

Kalp ilaçları doğru ve düzenli olarak alınmalıdır

Doğuştan kalp kusurları olan bazı çocuklar ilaçlarla tedavi edilir. Kullanılan ilaçlar genellikle yediğiniz yiyeceklerle etkileşime girmez. En iyi yol, bebeğinize beslenmeden önce ilaç vermektir.

Bununla birlikte, ilacı alırken aşağıdaki öneriler dikkate alınmalıdır:

Formülle birlikte enjekte etmeyi düşünüyorsanız, tüm şişeyi doldurmayacağı için ilaçla karıştırmayın.

İlacı biraz suyla karıştırıp bir damlalık, şırınga veya kaşık kullanarak ağızdan verebilirsiniz.

Çocuğunuz ilacı aldıktan sonra kusarsa, tekrar vermeye çalışmayın. Bir sonraki dozun zamanı geldiğinde, ona her zaman aldığı normal dozu verin.

Çocuğunuz hastaysa, yetersiz besleniyorsa, günde iki veya üç kez kusuyorsa veya normalden daha az idrar yapıyorsa, doktorunuzu aramalısınız.

Bebeklerin doğru yemesi gerekir

Doğuştan kalp kusuru olan çocukların büyümesi genellikle normal olmakla birlikte kiloları daha yavaş artar. Doğuştan kalp kusuru teşhisi konmadan önce bebeğinizi veya mamasını emzirmeye karar vermiş olabilirsiniz. Her iki besleme yöntemi de bebeğinizi kalp problemleri ile beslemek için yeterli olabilir. Bununla birlikte, beslenme yöntemi seçiminizde esnek olmalısınız.

Bebeğiniz anne sütü veya mama ile besleniyor olsa bile, ek kalori gerekebilir. Bu ek kalori gereksinimi birkaç yolla karşılanabilir. Bebeğinizi en iyi şekilde nasıl besleyeceğinizi öğrenmek için doktorunuza veya diyetisyeninize sorular sormaktan çekinmeyin. Böylelikle farklı beslenme yöntemleri ve çocuğunuzun yediği besinlerdeki kalori miktarını nasıl artıracağınız hakkında bilgi edinebilirsiniz.

Akdeniz mutfağında yemek yeme alışkanlığına çocukluktan başlamak çok önemlidir. Ağırlıklı olarak yeşil sebzeler ve meyvelerden oluşan, beyaz et ve balık bakımından zengin, zeytinyağı ve makul düzeyde karbonhidrat tercih edilen bir diyet, çocuğunuzun yetişkinlikte sağlıklı bir kalbe sahip olmasına yardımcı olur.

Tüp bebek nedir?

Çiftler 1 yıl boyunca düzenli ve korunmasız cinsel ilişkiye rağmen gebe kalamazlarsa tıbbi muayeneden geçmeleri tavsiye edilir. Anne adayının 35 yaşında olması durumunda bekleme süresi 6 aydır. Hamileliğin doğal olarak ilerleyebilmesi için hormonların ve birçok farklı organın birlikte ve birbiriyle ve kadın üreme sistemi ile uyum içinde çalışması gerekir. Öncelikle beyindeki hipotalamus bölgesi beyindeki hipofiz bezini uyarır. Hipofiz bezi, LH ve FSH hormonlarını salgılar. Dolaşım sistemi yoluyla yumurtalıklara giren hormonlar, yumurtalık rezervindeki yumurta köklerini uyarır. Böylece yumurtaların bir kısmı olgunlaşma sürecine girer. En sağlıklı yumurta çatladığında, yumurtalık ile rahim arasındaki kanala, fallop tüplerine girer. Burada döllenmiş bir yumurtanın ömrü 24 saattir. Ancak erkek üreme hücresi olan sperm, bir kadının vücudunda 4-5 gün yaşayabilir. Sonuç olarak, yumurtlamadan önce veya yumurtlama gününde cinsel ilişki sırasında döllenme meydana gelebilir.Tüp bebek nedir? Çiftler 1 yıl boyunca düzenli ve korunmasız cinsel ilişkiye rağmen gebe kalamazlarsa tıbbi muayeneden geçmeleri tavsiye edilir. Anne adayının 35 yaşında olması durumunda bekleme süresi 6 aydır. Hamileliğin doğal olarak ilerleyebilmesi için hormonların ve birçok farklı organın birlikte ve birbiriyle ve kadın üreme sistemi ile uyum içinde çalışması gerekir. Öncelikle beyindeki hipotalamus bölgesi beyindeki hipofiz bezini uyarır. Hipofiz bezi, LH ve FSH hormonlarını salgılar. Dolaşım sistemi yoluyla yumurtalıklara giren hormonlar, yumurtalık rezervindeki yumurta köklerini uyarır. Böylece yumurtaların bir kısmı olgunlaşma sürecine girer. En sağlıklı yumurta çatladığında, yumurtalık ile rahim arasındaki kanala, fallop tüplerine girer. Burada döllenmiş bir yumurtanın ömrü 24 saattir. Ancak erkek üreme hücresi olan sperm, bir kadının vücudunda 4-5 gün yaşayabilir. Sonuç olarak, yumurtlamadan önce veya yumurtlama gününde cinsel ilişki sırasında döllenme meydana gelebilir. Bu işlem sırasında yumurtayı içeren folikül östrojen salgılar ve rahim duvarının kalınlaşmasına neden olur. Döllenmeden sonra yumurta rahme girer ve embriyonun rahim duvarının kalınlaşmasına tutunmasıyla gebelik oluşur. Bu süreçte kadın ve erkek birçok üreme problemi yaşayabilir. Bu durumda çift, yardımcı üreme tedavi yöntemlerinden biri olan tüp bebek tedavi seçeneğini muayene ve testlerden sonra değerlendirebilir. Tüp bebek tedavisinde anne adayından alınan yumurtalar ve baba adayından alınan spermler laboratuvarda döllenir ve ortaya çıkan embriyo, embriyo transferi ile anne adayının rahmine yerleştirilir. Anne adayındaki beta-hCG seviyesi, yaklaşık 2 hafta sonra alınan bir kan testi ile ölçülür. Test sonucu gebeliğin başarılı olduğunu gösteriyorsa gebelik süreci başlar. Tüp bebek hamileliğinin doğal gebelikten hiçbir farkı yoktur. Hamilelik süreci her zamanki gibi devam ediyor. Tüp bebek nasıl yapılır? Ön koşullar nelerdir? Tüp bebek, laboratuvarda anneden toplanan yumurtaların müstakbel babanın spermleri ile döllenmesi ile elde edilen en sağlıklı embriyonun rahim içerisine yerleştirilmesi olarak tanımlanabilir. Tüp bebek tedavisine başlamadan önce kadın ve erkeklerin üreme yetenekleri değerlendirilir. Daha sonra anne adayının yumurtalarının olgunlaşma sürecine girmesi için hormon tedavisi başlar. Yumurtalar daha sonra iğne kırılarak foliküllerden çıkarılır. Yumurta toplama sürecinde anne adayının olgunlaşan yumurtaları transvajinal ultrason kullanılarak toplanır. Bu arada müstakbel babadan sperm hücreleri alınır. Döllenme, laboratuvarda bir araya gelen üreme hücreleri kullanılarak gerçekleştirilir. En sağlıklı embriyolar yani en iyi IVF, ultrason kullanılarak annenin rahmine aktarılır. Bu işlemden yaklaşık yarım saat sonra çift eve gönderilir. Bazı durumlarda rahim içine birden fazla embriyonun transfer edilmesi gerekir. Bu gibi durumlarda çoğul gebelikler mümkündür. Menopoz öncesi her yaştaki insana tüp bebek tedavisi uygulanabilse de 40 yaşından sonra gebelik şansının azaldığı unutulmamalıdır. Maksimum uygulama sayısı yoktur. Tüp bebek tedavisinde 35 yaş altı kadınların 1 yıl boyunca korunmasız ve düzenli seks yapmaları, 35 yaş üstü kadınların 6 ay hamile kalmamaları gerekmektedir. Sıkça sorulan sorulardan biri "Tüp Bebek Nasıl Yapılır?" gibi.

Bu işlem sırasında yumurtayı içeren folikül östrojen salgılar ve rahim duvarının kalınlaşmasına neden olur. Döllenmeden sonra yumurta rahme girer ve embriyonun rahim duvarının kalınlaşmasına tutunmasıyla gebelik oluşur. Bu süreçte kadın ve erkek birçok üreme problemi yaşayabilir. Bu durumda çift, yardımcı üreme tedavi yöntemlerinden biri olan tüp bebek tedavi seçeneğini muayene ve testlerden sonra değerlendirebilir. Tüp bebek tedavisinde anne adayından alınan yumurtalar ve baba adayından alınan spermler laboratuvarda döllenir ve ortaya çıkan embriyo, embriyo transferi ile anne adayının rahmine yerleştirilir. Anne adayındaki beta-hCG seviyesi, yaklaşık 2 hafta sonra alınan bir kan testi ile ölçülür. Test sonucu gebeliğin başarılı olduğunu gösteriyorsa gebelik süreci başlar. Tüp bebek hamileliğinin doğal gebelikten hiçbir farkı yoktur. Hamilelik süreci her zamanki gibi devam ediyor.

Tüp bebek nasıl yapılır? Ön koşullar nelerdir?

Tüp bebek, laboratuvarda anneden toplanan yumurtaların müstakbel babanın spermleri ile döllenmesi ile elde edilen en sağlıklı embriyonun rahim içerisine yerleştirilmesi olarak tanımlanabilir. Tüp bebek tedavisine başlamadan önce kadın ve erkeklerin üreme yetenekleri değerlendirilir. Daha sonra anne adayının yumurtalarının olgunlaşma sürecine girmesi için hormon tedavisi başlar. Yumurtalar daha sonra iğne kırılarak foliküllerden çıkarılır. Yumurta toplama sürecinde anne adayının olgunlaşan yumurtaları transvajinal ultrason kullanılarak toplanır. Bu arada müstakbel babadan sperm hücreleri alınır. Döllenme, laboratuvarda bir araya gelen üreme hücreleri kullanılarak gerçekleştirilir. En sağlıklı embriyolar yani en iyi IVF, ultrason kullanılarak annenin rahmine aktarılır. Bu işlemden yaklaşık yarım saat sonra çift eve gönderilir. Bazı durumlarda rahim içine birden fazla embriyonun transfer edilmesi gerekir. Bu gibi durumlarda çoğul gebelikler mümkündür. Menopoz öncesi her yaştaki insana tüp bebek tedavisi uygulanabilse de 40 yaşından sonra gebelik şansının azaldığı unutulmamalıdır. Maksimum uygulama sayısı yoktur. Tüp bebek tedavisinde 35 yaş altı kadınların 1 yıl boyunca korunmasız ve düzenli seks yapmaları, 35 yaş üstü kadınların 6 ay hamile kalmamaları gerekmektedir. Sıkça sorulan sorulardan biri “Tüp Bebek Nasıl Yapılır?” gibi.

TÜP BEBEK TEDAVİSİNDE YENİ UYGULAMALAR

Günümüzde birçok kadın doğal yollar ile gebe kalamama durumu yaşamaktadır. Bu sorunların giderilebileceği değişik ve yeni tedavi yöntemleri de tıp da hızla gelişim göstermektedir. Tüp bebek yöntemi de bu tedavi edici unsurların başında gelen ve sıkça tercih edilen bir çözüm şekillidir. Yapılması ve uygulanması için ilk şart doğal yollar ile uzun süre gebelik yaşayamayan bayanlarda kullanılmasıdır. Daha sonraki aşamalarda bir sağlık kuruluşundan ve donanımlı bir kadın doğum kliniğinden teşhis ve tanı konmasını beklemekten geçer. Eşlerin genellikle bu tedavi şekline beraber katılmaları gerekmektedir. Çünkü bu aşılama şekli erkekten alınan spermin, dişiden alınan yumurtalar ile dışarıda döllenme olayının gerçekleşmesi aşamasında uygulanabilmesidir.tüp bebek tedavisi, tüp bebek tedavisi yapımı, tüp bebek nasıl yapılır

Laboratuar ortamında gerçekleşen bu yöntem, sperm ve yumurtanın doğal yollarda parçalanmamasından dolayı yapılaması tercih edilmektedir. Çok iyi sonuçlar vermesinden dolayı da birçok çift zaman kaybetmeden bu yöntemi kullanmayı tercih etmektedir.  Tüp bebek tedavisi artık birçok ülkede uygulanmakta ve yeni yöntemler ile birlikte geliştirilme aşamalarını takip etmektedir. Ülkemizde de çok başarılı sağlık merkezleri gerek devlet, gerekse özel kurumlarda da bu tedavi olanakları kullanılmaktadır. Artık bebek sahibi olmak isteyenler için değişik yeni uygulamalar her geçen gün daha da artmakta ve kullanıma sunulmaktadır. Artık evlilik yaşı git gide ilerlediğinden dolayı bebek olma olanağı da belli riskler oluşmasına neden olmaktadır. Genellikle bayanlar için belli bir yumurtlama yaşı olduğundan dolayı daha çok etkilenen cins durumunu yaşarlar.tüpbebek,tüp bebek tedavisi,tüp bebek yöntemi

Gelişen teknoloji ve bilimsel birçok uygulama sayesinde çözümü asla bulunmayacak sandığımız tedavi yöntemleri uygulanmaya başlanmıştır. İşte bu yöntemlerin bazıları da doğurganlığın oluşması içinde kullanılmaya başlandı. Tüp bebek yöntemi sayesinde birçok çift boşanmanın eşiğinden kurtulmuştur. Bebek sahibi olmak ve bir canlıyı hayatınızın içine sokmak kadar güzel bir duygu daha yoktur. Bu duygulardan mahrum kalmayacağınız ve kesinlikle bu yöntemleri kullanmayı ihmal etmeyeceğiniz bir zamanda yaşıyoruz. Kesinlikle toplumsal baskıların altında hayatınızı zindana çevirmeyin. Mutlu olmak için yapılacak çok basit yöntemleri sizlerde gerekli yerlerden yardım alarak gerçekleştirebilirsiniz. Hayatınızı ıskalamayın.

Hamile Bayanlarda Bel Ağrısı

Hamile bayanların düzenli olarak doktor kontrolleri, meydana gelebilecek problemlerin engellenmesi ve tedavi edilmesi; anne adayını doğuma hazırlayacağı gibi doğumdan sonrada vücutta meydana gelebilecek bir takım negatif etkileri de en aza indirir. Bunun dışında annenin psikolog desteğiyle alacağı yardım hem yeni doğan döneminde bebeğe daha iyi bakmasına hem de ailenin diğer bireylerine karşı sorumluluklarına yardımcı olur. Bunun dışında doktor kontrolü, çoklu doğumlardan sonra meydana gelebilecek pozisyon bozukluklarını ve buna paralel olarak gelişen eklem hasarlarını minumum seviyeye indirecektir.

Hamile kişilerde bel ağrısı neredeyse her iki kişiden birisinde görülmektedir. Nitekim genel olarak Sağlık Örgütü verilerine göre bu oran @ ile ` arasında değişmektedir. Fakat iyi olan tarafı ise yalnızca bel ağrısı geçiren hastaların yaklaşık  sinde bu ağrı günlük yaşantılarını etkileyecek seviyededir. Hamileliğe bağlı bel ağrıları genellikle gebeliğin beşinci ve yedinci ayları arasında olmaktadır. Hamilelik esnasında yaşanan ağrıların kilo alınması ve verilmesiyle bir alakası bulunmamaktadır. Hamileliğin ilk dönemlerinde kişi 1-1.5 kilograma kadar kilo alabilir. Bu dönemin ardından her hafta alınan miktar 500 grama yakındır. Hamileliğin son döneminde ise vücut kitlesi   oranında artış gösterir, fakat son dönemde bel ağrısı görülen hamile bayanlarda bu ağrılar azalır.

Hamilelikte meydana gelen bel ağrılarının henüz hangi faktörlerden dolayı kaynaklandığı tam olarak netlik kazanmamıştır, fakat kesin olarak nitelendirilmese de araştırmaların gösterdiği çeşitli bulgular mevcuttur. Bu bulgular; bel çukurluğunun derinliğinin artması, bel bağlarında vücutta hamilelik esnasında salgılanan gevşeklik hormonu, uterus maddesinin ağırlığı ve bel fıtığından dolayı oluşan baskılar olarak sayılabilir. Bel bölgesinde meydana gelen çukurlaşma sağlıklı bireylerde hissedilmeyecek ufak fıtıkları bile büyük bir eziyete çevirmektedir. Hamilelik süresince karın bölgesinde bulunan kasların boyu uzar, sırt kaslarının boyu ise kısalır ve uzunluk dengesi değişir. Bu değişen kas boyutları da bel çukurluğunun meydana gelmesine sebep olabilir.

Hamilelik döneminde bel ağrısının oluşmasında önemli olan bir başka unsur ise eklemleri toplu olarak tutan ve bağlardaki mesafeyi ayarlayan sakroiliak ekleminde meydana gelen kasılmalardır. Bağlarda gevşeme meydana gelmesinin nedeni, bebeğin gelişmesine vücudun alışması ve doğum sırasında doğum yolunun rahatlıkla geçilebilmesi için kayganlaşmasını sağlamasıdır. Salgılanan bu hormon hamileliğin ilk döneminde tavan seviyesindedir. Bu yüksek miktarla birlikte bebekle pelvis uyum sağlamaya başlar. Bu sağlanan uyum bebek için sağlıklı olsa da anne adayında çeşitli kasık ve bel etrafında ağrılara neden olabilir.hamilelerde bel ağrısı, hamilelikte bel ağrısı, hamilelikte bel ağrısı oluşumu

Bebek bekleyen anne adaylarının dokuz aylık bekleme döneminde bel fıtığına yakalanma riski normal gündelik yaşantısında sahip olduğu riskten daha fazladır. Fakat burada dikkat edilmesi gereken nokta normal zamanda bel ve baldır ağrılarına sebep olmayacak ufak fıtıklar bile hamilelikten ötürü bel ağrısı oluşturabileceğidir.

Beklenmeden meydana gelen ağrılarda yapılması gereken en önemli şeyler; istirahat edilmesi, bele korse takılması ve hafif ağrıyı giderici egzersizlerin yapılmasıdır. Bununla paralel olarak yüzeysel fizik tedavi yöntemlerinden de yararlanılabilir. Bu dönemde ağrı katlanılamayacak bir seviyeye geliyorsa mutlaka ilaç tedavisi mümkün olduğu kadar kısa dönem uygulanmalıdır ve ilaç seçiminde kandan çabuk atılan ilaçlar tercih edilmelidir. Egzersiz bakımından yapılacaklar ise tüm hareketlerin doğruluğunun doktor tarafından teyit edilmesiyle başlar. Ardından bu öğrenilen hareketler gün içerisinde üç defa sabah öğlen ve akşam saatlerinde uygulanır. Eğer ağrı çok değilse iki set halinde de yapılabilir.

Hamilelik boyunca düzenli ve sağlıklı bir diyet uygulamak da sizin yararınıza olacaktır. Çok fazla yemek yemekten mümkün olduğunca uzak durmak gerekir. Uygulanacak olan beslenme programının yoğun miktarda, protein ve kalsiyum içeren besinlerden oluşmasına özen gösterilmesi gerekir. Hamilelik süresince ekmek, patates, pasta gibi nişasta içeren besinler vücutta yağ olarak depolanacağı için ve paralel olarak kilo yapacağı için mümkün olduğu kadar az tüketilmelidir.

Anne Babası İkinci Kez Evlenen Çocukların Psikolojisi

Ebeveynlerin boşanması çocuklar için kolay değildir. Çocuk bu süreçte birçok duyguyu birlikte yaşar. İlk başta, mevcut durumu inkar etme eğilimi başlar, o zaman güvenli hissetmeyebilir. Ebeveynler arasında gidip gelen çocuk, nereye ait olduğu ve hayatının bir sonraki bölümünde neler beklediği konusunda endişelenmeye başlayabilir.babası ikinci kez evlenen çocuklar, çocuk psikolojisi, annesi ikinci kez evlenen çocuk psikolojisi

Aslında, ilk evliliğini yeni tamamlamış bir kadın veya erkek için, kısa sürede ikinci bir evlilik yapmak her zaman doğru karar olmayabilir. Çünkü boşanma da yetişkinlerin alışması zor bir süreçtir. Çivi çiviyi kaldırıyormuş gibi, erken yapılan ikinci evlilik her zaman düşünülen mutluluğu getirmeyebilir.

Erkekler ve kadınlar da iyileşmek, yeni bir ilişki kurmak ve yeni bir evlilik yapmak için zamana ihtiyaç duyarlar.

Hala ebeveynlerinin boşanmasına alışmaya ve ayrı evlerde yaşamaya çalışan çocuk için kolay bir durum değil, ebeveynlerinden birinin yeniden evlendirilmesi.

Boşanma aşamasında belki bu sürece alıştılar veya ailesinin tekrar bir araya gelebileceğini düşünüyorlar .Bu nedenle, yeni bir evlilik haberinin çocuğun dünyasında karışıklık yaratacağı beklenen bir durumdur.

Annesinin veya babasının ikinci kez evleneceğini öğrenen çocuğun kafasında birçok soru dolaşmaya başlar.

“Sanırım annem artık beni sevmeyecek.”

– “Bu yabancı kadına anne dememi istiyorlar. Halbuki bir annem var ”

– “Bu iyi bir adama benziyor. Onu sevip sevmediğimi merak ediyorum, babam kızacak mı? ”

Böyle bir durumda, ebeveynlerin dikkat etmesi gereken önemli noktalar vardır.

İkinci evliliği yapacak olan ebeveyn, yeni karısını çocuğuyla tanıştırırken dikkatli olmalıdır.

Çocuğu yeni eşi “Anne, baba” veya “Sevimli anne, sevimli baba” olarak adlandırmaya zorlamamalıdır.

Çocuğun zaten bir annesi ve babası var. Çocuk yeni eşi “Kardeş / Kız Kardeş” olarak adlandırabilir.

Kendi isteğiyle “Anne / Baba” demek istiyorsa söyleyebilir.

Çocuk zorla düğüne götürülmemelidir. Düğün ortamı eğlenceli bir ortam olduğundan, çocuk annesini veya babasını dans ederken ve yeni karısıyla eğlenirken gördüğü için üzgün olabilir. Çocuğun düğüne katılıp katılmayacağı, yaşa ve gelişime göre verilecek bir karar olmalıdır.

Çocuk, ailesinin yeni karısını kabul etmekte zorlanabilir. Böyle bir durumda, “Ama çok utanç verici, seni çok seviyor” diyerek çocuk psikolojisine konmamalıdır.

Çocuk, yeniden evlenen ebeveyne gitmek istemeyebilir. Böyle bir durumda, her iki taraf da çocuğun refahı göz önüne alındığında kalıcı ve zorlayıcı olmamalıdır.

Yeniden evlenen ebeveyn, çocuğunun yanındaki yeni eşiyle çok samimi olmamasına dikkat etmelidir. Bu tür resimleri gören çocuk, ailesini kaybetme korkusu yaşayabilir.

Ayrıca diğer ebeveyni için endişeleniyor.

Ebeveynler arasında, çocuk bilgi alma aracı olarak kullanılmamalıdır. “Babanızın yeni karısı sizi nasıl seviyor?” Gibi bilgiler Veya “Annenizin yeni karısı annenizi üzüyor mu?” Çocuktan alınmamalıdır.

Yeniden evlenen ebeveynin yeni karısının ilk evliliğinden bir çocuğu varsa, denge çocuklar arasında iyi kurulmuş olmalıdır.

Çocuklara kural koyma, limit koyma, ödül verme yöntemleri gibi birçok konuda dengeli bir şekilde davranılmalıdır.

Çocuklar kardeş değiller, kardeş gibi davranmak zorunda değiller.

Çocukluk Dönemi Korkuları

Korku nedir?

Korku, yaşamın, öfkenin, neşenin veya üzüntünün sıradan ve doğal bir parçasıdır. Korku, insanların görünür ve görünmez tehlikelere karşı en doğal tepkisidir. Aslında, her korku kendimizi savunmamızı sağlayan ve bir anlamı olan bir mekanizmadır. İçinde bulunduğumuz duruma uygun bir şekilde tepki vermemizi ve kendimizi tehdit edici bir duruma karşı korumamızı sağlar. Yaşamımızın belirli dönemlerinde meydana gelir ve gelişir.çocukluk korkuları, çocukluk dönemi korkusu, çocukluk korkuları neler

Çocuklarda korku nasıl gelişir?

Aslında, çocuklar korku kavramını büyütürken, yetişkinlerden öğreniyoruz. Onlara yaptığımız uyarılarla, paniklediğimizde ve birinden veya bir şeyden korkmaları gerektiğini öğretiyoruz. Hatta onu bir doktor almaya ve yemek yemediğinde, uyuduğunda bir iğneye çarpmaya korkuyoruz ve sonra gerçekten hastalandığımızda ve doktora gittiğimizde, “Bu çocuk neden doktordan korkuyor?” Diye düşünüyoruz.

Çocuklar kaç yaşında korkuyor

Çocuklar 9 aylıkken, yabancılardan korkmaya ve ana bakımı yapan kişiyi terk etmeye başlarlar.

Yürümeye başladıklarında hayvanlardan, sudan, karanlıktan, hayaletler gibi doğaüstü varlıklardan korkmaya başlarlar.

İki ila üç yaş arası çocuklar yüksek seslerden, elektrikli süpürgelerden, gök gürültüsünden korkabilir.

Üç ya da dört yaşında, bunlar karanlıktı, dilenciler, hırsızlar, polis vb. Korkular eklendi. Ebeveynleri bu yaşta bırakmak da çocuğun panik yapmasına neden olabilecek korku yaratır. Anaokulunun başlamasıyla birlikte okul korkusu eklenir.

Dört yaşından sonra çocukların korkuları azalır ve elle tutulur. Çocuk köpekten korkabilir, düşebilir ve yaralanabilir. Altı yaşındayken çocuğun korkuları artar. Hayalet, cadı, ateş, hırsız, vb. Yatağın altında birisi olduğunu söyleyerek odalarında uyumak istemeyebilirler. İzledikleri filmlerden çok etkileniyorlar.

Altı yaşından sonra korkular genellikle azalır.

Çocuk korkusu patolojik hale geldiğinde

Çocuk korkuyorsa, boncuk boncukla terliyor, kalp atışı artıyorsa, vücudu titriyor, mide bulantısı ve hatta kusma meydana geliyor, korku patolojik hale geldiği anlamına geliyor. Bu durumda, çocuk psikiyatristinden destek almak yararlıdır. Gerekirse, kaygı ve kaygı azaltıcı ilaç da uygulanabilir.

Ebeveynlerin korkusu çocuğa geçiyor mu?

Korkular çocuğa bilinçsizce ebeveynler gibi çocuğun etrafındaki insanlar tarafından öğretilebilir. Böylece çocuk, ebeveynlerin korkusunu içselleştirerek bir korku geliştirebilir. Çocuk, sokakta bir köpek gören annenin çocuğunu sıkıca kucakladığını, onu bu ortamdan çektiğini ve bir köpek sesi duyduğunda gergin olduğunu algılayacaktır. Ve böylece annenin kaygısı çocuğa geçecek

Ebeveynlerin çocuklarda korku yaratmada herhangi bir hatası var mı?

Her çocuk karanlıktan, gök gürültüsünden veya başka bir şeyden korkar. Önemli olan, ailelerin bu hissi yaşayan çocuklarına nasıl davranacaklarını bilmeleridir. Aksi takdirde, korku gelecekte çocuğunuzun kabusu olabilir. Bu nedenle, ebeveynler söyledikleri sözlere, çocuklarına karşı tutum ve davranışlarına çok dikkat etmelidir.

Örneğin, aşağıdaki cümleleri kullanmak çocukların korkularını derinleştirir:

“Ben senin annen değilim, artık annen yok”. “Eğer böyle davranırsan sana başkalarına vereceğim” gibi yaklaşımlar reddetme ve aile ayrılığı korkusunu artıracaktır. Öte yandan, hayvanları tanıtırken söyledikleriniz çok önemlidir: “Köpek ısırıkları, uzak dur.”

Korkular kötü niyetli olarak “karanlıkta bataklıklar var” diyerek çocuğu kaçırıyormuş gibi tanımlanmasa bile, çocuklar için önemli bir endişe kaynağı olabilirler.

Ebeveynlere tavsiyeler nelerdir

Çocuklarınızın korkularını önemseyin

“Korkacak bir şey yok, sen kardeşsin” gibi ifadeler korkularını azaltmıyor, aksine ikisi de korkmaya devam ediyor ve korkuları umursamadıkları için ebeveynleri öfkelendiriyor.

Onları başkalarıyla karşılaştırma

Korkuları hakkında konuşma ve onları diğerleri arasında aşağılama

Empatik olarak yaklaşmaya çalışın. “Ben senin yaşındayken korktum” gibi ifadeler çocukları rahat ettirdi.

Onlara düşüncelerini ve duygularını ifade etme fırsatı verin. Duygularınız ve düşüncelerinizle dalga geçmeyin.

“Biz her zaman yanınızdayız” cümlesi çok önemli bir cümledir, güven duygusunu pekiştirir.

Korkusunun üstesinden gelmek ve onunla başa çıkmak için ona zaman tanıyın.

Korku filmlerini izleme

İzlediği çizgi filmlerde korku unsuru olmadığından emin olun.

Gebelik Tedavisinde Aşılama Yapımı

Aşılama gebelik şansını artırmak için kullanılan basit bir tedavi yöntemidir. Yumurtalıkları ilaçla uyarılmış kadının yumurtlama zamanını daha iyi programlamak için halk arasında çatlatma iğnesi denilen (HCG iğnesi) ilaç kullanılarak ilaçtan sonraki 24-40 saat aralığında, bir kere, spermlerin özel yıkama ve hazırlama işlemlerinden geçirilerek rahim boşluğuna yaklaşık 0.5 ml özel kültür sıvısı ile verilmesi işlemidir.gebelik tedavisi, gebelik tedavisinde aşılama, aşılama ile gebelik tedavisi

Gebelikte olması gereken sperm sayısı çok önemlidir. Bu yüzden tüp bebek için sperm sayımı sağlanır.

En az beş milyon hareketli spermin elde edilmesi şansı artırabilecek sayıların elde edilmesi demektir. Bir milyondan az sperm var ise hemen harakete geçilmeli ve tüp bebek işlemine başlanmalıdır.

Aşılama yapılacak çiftlerde olması gereken koşullar şunlardır.

-Kadında yumuralıkların yumurtalık uyarıcılara yeterli cevap vermesi,

-kadının en az bir tüpünün yani yumurtalık kanalının açık olması,

-En az beş milyon hareketli spermin elde edilebiliyor olması gereklidir.

Kimlere aşılama önerebiliriz?

-Evlilik süresi kısa, gebeliğe engel olacak açıklanabilen bir sorunu olmayan çiftlere,

-Erkekte sertleşme veya boşalma sorunu olması durumunda,

-Kadının normal birleşme yapamaması yani vajinismus durumlarında,

Aşılamaya hazırlık

-Kadının yumurtalıklarının gebelik şansını artırmak amacı ve zamanlamayı sağlamak için ilaçlarla uyarılması ve hazırlanması gerekir..Bu ilaçların başında klomifen sitrat ve gonadotropin denilen ilaçlar vardır. Gonadotropin enjeksiyonları ile başarı oranı daha yüksek olup ay başına %15 civarında gebelik şansı vardır.

Gonadotropin kullanılması durumunda çoğul gebelik olasılığına özellikle dikkat etmek gerekir. İkiden fazla olgun yumurta gelişmiş ise uygulamayı iptal etmek gerekir. Daha fazla yumurtalık gerekmesi durumunda tüp bebek işlemine başlanabilir veya aile ile görüşülme sağlanması gereklidir. Tüp bebek uygulamasında elde edilen fazla yumurtalar döllendikten sonra dondurulur ve bir embryo transfer edilir. Aşılama sonrası kadın yarım saat kadar dinlendirildikten sonra günlük ev ve iş yaşantısına döner.

Gebelik Ne Zaman Döner?

Anne olmak, içinde kendi canından bir can taşımak, hayatı boyunca bir kadının yaşayıp yaşayacağı en özel duygudur. Dünya var olduğu sürece de bu böyle olacaktır. Türkiye’nin Günlük Yaşam ve Bilgi Portalı Biaraştır’ da bugün, ‘Gebelik sürecinde bebek ne zaman hareketlenmeye başlar ve ne zaman döner’, bundan bahsedeceğiz.

Anne karnında bebek ilk hareketlenmelerine 7. Hafta ile birlikte başlar fakat anne bunu hissetmez, anne adaylarının büyük bir bölümü 15. hafta itibariyle bu hareketleri hissetmeye başlamaktadır. 7. Haftada embryonun kafası vücuduna göre oldukça büyük bir şekil almaya başlar. Bu dönemde bebek zeytin büyüklüğündedir, yüzü ve gözleri oluşmaya başlamıştır.gebelik dönmesi, gebelik dönme zamanı

sosyalreklam Gebelikte Bebek Ne Zaman Döner ?

Gebelikte geneli itibariyle bebek, anne karnında 30 haftaya kadar çok rahat bir şekilde hareket edebilir, fakat bebek, 30 haftadan itibaren hızla kilo almaya başladığı için hareket etme seviyesinde büyük bir düşüş görülür. Çünkü bebek büyüdükçe normal olarak hareket etme alanı azalmaktadır.

Doğum yapmaya hazırlanan ve normal doğum yapmak isteyen anne adaylarının cevabını en çok merak ettikleri sorulardan biri de bebeğin ne zaman döndüğüdür. Gebelikte bebek geneli itibariyle 34. haftada dönmeye başlar ve doğum kanalına doğru gün gün ilerlemeye başlamaktadır. Ancak istisnai durumlarda bu süreç bazen 36. haftayı da bulabilmektedir. Eğer bu döneme kadar bebekte herhangi bir hareket gözlenmez ise ve bebek dönmemiş ise sezaryenle doğum ihtimali düşünülmelidir. Çünkü bu döneme kadar bebek kilo almıştır ve bununla beraber dönerek doğum kanalına yerleşme imkanı azalmaktadır. Bu durumda normal doğum bebek için oldukça tehlikelidir.

Bebeğin makat olduğu durumlarda da aynı şey geçerlidir. Bu şartlarda normal doğum anne ve özellikle de bebek için büyük risk içerdiğinden kesinlikle tercih edilmemeli ve sezaryenle doğum gerçekleştirilmelidir.

Bebek Yapmaya Karar Verme

Aile planlaması,en geniş anlamıyla genç kızın vücut, düşünce ve ruhsal yönden kadınlığa doğru olgunlaşmasıyla başlar.Çocukların güven içinde yaşadığı aile yaşantısı genç kızın gelişmesinde önemli etkileri vardır.Ana-babanın ahenkli bir evlilik örneği göstermesi,karşı cinsle ilişkiler,evlilikte sevgi ve bağlılık,en küçük birliğin bireylere yüklediği görevler üzerindeki anlayışlı ve bilgili aydınlatmalar ve açıklamalar,genç kızdaki kişilik ve sorumluluk duygusunun gelişmesine yardımcı olur.bebek yapma, bebek yapmaya nasıl karar verilir

Zamanla yavaş yavaş gelişen aile içinde olduğu kadar aile dışında da düşünce ve ruhsal bağlantılar kurma yeteneği,karşı cinsle olan ilk ilişkileri kalıcı bir anıya dönüştürür. Farklı cinsiyetler arasındaki ilk ilişkilerin kalıcı zarar vermeden geçiştirilmesi;gençlerin aile içindeki yaşantılarına,iyi duyguların geliştirilmiş olmasına,ana babanın verdiği cinsel eğitime ve kendi kendine karar verme yetisine sahip olarak yetiştirilmesine bağlıdır.Her genç kız,bireysel yeteneğine ve yaşam koşullarına bağlı olarak er geç eşine sürekli bağlılık için gereken olgunluğa erişir

Çocuk sahibi olmak isteği

İnsan,soyunu sürdürme içgüdüsüne sahiptir.Evlenme isteği,çoğu kez çocuk sahibi olma isteğinin öncesidir.Çocuğun varlığı eşler arasında güçlü bir bağlantı sağlar,çünkü anne ve baba çocukta kendilerinden bir parça bulurlar.Gerçek aile yaşamı,ilk çocuğun doğumuyla başlar.Eşler artık anne ve baba olmuşlardır,önlerinde onları bekleyen yeni yeni görevler vardır. Kadının ya da erkeğin kısırlığı,ana-babayı çocuk sahibi olmak mutluluğundan yoksun kılabilir.Kısırlık,ail içinde hayal kırıklığına ,suçluluk duygusunun yerleşmesine ,eşlerin haksız yere birbirlerini suçlamalarına neden olabilir.Bu takdirde,evlilik bağlılığı psikolojik bir baskı altına girmiş demektir.Evli bir çiftin 1-3 yıl içinde istedikleri halde çocukları olmamışsa,hemen bir hekime başvurmaları gerekir.Kısırlığın sayısız nedenleri vardır.Kısırlık ,kadında ya da erkekte görülebileceği gibi,her ikisinde de görülebilir.Kadının gebe kalmasının mümkün olmadığı saptanmadan önce ,kocanın kısır olup olmadığı araştırıp kesinlikle saptanmalıdır.

0-2 Yaş Çocuk Grubu Nasıl Beslenmeli?

Yeni doğan bebeklerin beslenmesine çok dikkat edilmelidir. Bebekler savunmasız oldukları gibi kendileri beslenemez ve ne yiyeceklerini seçemezler. Bu dönemde annelere çok iş düşmektedir.

Anneler bebeklerini özenle beslemeli ve gelişimlerini takip etmelidir. Doktorların önerisiyle bebeklerin ilk 6 ay anne sütüyle beslenmesi çok önemlidir. Anne sütünün içerisinde bebeğin alması gereken tüm mineraller mevcuttur. Yanında ekstra mamalar verilmemelidir. Sağlıklı bir gelişim için anne sütü birebirdir.çocuk besleme, 2 yaş çocuk besleme, çocuk nasıl beslenir

Kuran-ı Kerimde bebeklerin 2 yıl anne sütüyle beslenmesi tavsiye edilmiştir. İnsanlar için her türlü iyilik İslam diniyle emredilmiştir. 2 sene anne sütüyle beslenen çocuklarda doğru zeka ve beden gelişimi gözlenmiştir.

Anne Sütünün Bebeğe Faydaları;
Bebeği enfeksiyonlara karşı korur.
Zihinsel ve zeka gelişiminde yardımcı olur.
Bağışıklık sistemini kuvvetlendirir ve aşıların etkisini arttırır.
Anneyle bebek arasındaki bağı güçlendirir.
İshali ve kabızlığı önler.
Konuşmayı geliştirir ve diş sağlığı için faydalıdır.
İlk anne sütü bebeğe yapılan ilk aşı gibidir.
Çocukluk çağı hastalıklarından korur.
Zaman zaman anne sütünün tadının değişmesiyle bebeğin tatları tanıması kolaylaşır.
Sindirimi kolaydır.
Bebekler anne sütüyle daha uysal, stressiz ve sakin olurlar.
Anne sütünün bebeğe faydaları olduğu gibi anneye de emzirme yönünden bir takım faydaları vardır.

Emzirmenin Anneye Faydaları;
Annenin kanser olma riskini azaltır.
Fazla kiloları vermede yardımcıdır.
Anne ile bebek arasındaki bağı kuvvetlendirir.
Emzirmek anneye öz güven kazandırır ve duygusal motivasyon sağlar.
Doğum sonrası oluşacak olan kanama riskini azaltır.
Emzirmek anneyi sakinleştirir.
Anemi hastalığına yakalanma riski azalır.
İleride oluşacak kemik erimesinden anneyi korur.