İletişim, insan yaşamının her kesitinde ve çeşitli düzeylerde, gitgide artan önem ve yoğunlukla kullanılmaktadır. Bunun temel nedeni, her geçen gün gelişen ve değişen bir toplumda yaşayan insanın, sürekli olarak başkalarıyla ilişki kurmak zorunda olmasıdır. Hedef ve işleyiş belirgin içerikler içeren ve sistemli bir şekilde gerçekleştirilen iletişim, insanların kendi hayatlarında olduğu kadar çalıştığı yer de başarı ve mutluluğun en önemli kaynağıdır. İnsanlar açısından bu değerleri taşıyan iletişim, kurumlar açısından verimlilik ve kalitenin temelidir.
İletişim artık salt bilgi paylaşımı olarak değil, insanların birbirlerini daha iyi anlayarak bağlayıcı hale getiren ve toplumsal değişmeyi çok yönlü etkileyen bir uygulamalar bütünü olarak görülmektedir. İnsanların yakınlaşabilmeleri ve etkileşim içine girebilmeleri için birbirlerini iyi anlamaları gerekir. Ayrıca, insanlar her zaman ve her Yerde doğru anlamak ve doğru anlaşılmak isterler. Bunun gerçekleşebilmesi için iletişim sürecinin tam işlemesi, bozulmaması gerekir. Buna karşılık, iletişim bozulursa şu durumlarla karşılaşılabilir:
İşlevinde büyük içerik ve kapsam değişikliği olan iletişimin ‘anlamların paylaşılması süreci’ şeklindeki klasik tanımı da önemli ölçüde değişmiştir. Wilbur Schramm iletişimi ilişkisel boyutlarıyla ‘özel ilişkiler düzeni içindeki bilgi işaretlerini hedefleyen eylemler dizisi’ diye tanımlarken, L. Lawrence Kincaid iletişimi, insanlar arasında yakınlaşma aracı olarak değerlendirmiş ve ‘karşılıklı anlayışa ulaşmak amacıyla bilginin katılımcılar tarafından paylaşıldığı yakınlaşma süreci ‘ şeklinde tanımlamıştır. Bu son tanımlar iletişime anlamların paylaşılmasının dışında daha kapsamlı görevler yüklemektedir. Bu örnekler çeşitli zamanlarda iletişime işlevsel açıdan nasıl yaklaşıldığını da belirtmektedir.
- İnsanlar arasında anlaşma sağlanamaz.
- İnsanlar birbirlerine yabancılaşır.
- Belirlenen bireysel, kurumsal ve ulusal hedeflere ulaşılamaz.
- İnsanlar yaşadıkları ortamlardan, çalıştıkları kurumlardan ayrılabilirler.
İletişim bozukluğunun ya da İletişimsizliğin doğurabileceği bu istenmeyen sonuçlardan yalnızca biri bile dikkate alındığı zaman, toplumsal yaşantının sürdürülmesinde önemli yeri olan örgütsel yapılarda, diğer bir anlatımla kurum ve kuruluşlarda, iletişimin önemi kolaylıkla anlaşılır. Bununla birlikte, iletişimin önemi kopuşunda çeşitli abartmalar ve yanılgılar vardır.
Yorumla