Dünya Klasiklerine Yeni Başlayanlar İçin Öneriler

dünya klasiği kitaplar, dünya klasiği kitap önerileri, mutlaka okunması gereken kitaplar

Roman okumaya yeni başlayanlar ya da dünya klasiklerine ilgi duyan kişiler için mutlaka okumaları gereken bazı kitapları inceleyeceğiz.

Notre Dame’ın Kamburu

Victor Hugo’nun yazmış olduğu kitaplar o dönemin Fransa’sında krallığın nasıl yozlaştığı, halkın nasıl fakirleştiğini her zaman yansıtmayı sevmiştir. Notre Dame’nın Kamburu da ünlü yazarın klasikleri arasında yer almaktadır. Kitapta çirkin olduğu için kiliseye bırakılan bir çocuğun hayatı ve çingene bir kıza duyduğu aşkı oldukça başarılı bir şekilde anlatmıştır.dünya klasiği kitaplar, dünya klasiği kitap önerileri, mutlaka okunması gereken kitaplar

Oblomov

Ivan Gonçarov’un ele aldığı Oblomov da çıktığı ilk dönemden günümüze kadar popülerliğini korumuş bir kitaptır. Öyle ki Oblomov ilk çıktığı zaman Rusya’da bu kitabı okumayan kişi sayısı yok denecek kadar azdır. Kitabın baş karakteri kitaba ismini veren Oblomov’dur. Oblomov bir toprak sahibidir. Tüm hayatı evinden ve yatağından ibarettir. Gerçek hayattan tamamen uzak bir şekilde yaşamakta ve işlerini sürekli ertelemektedir.

Faust

Felsefeden siyasete, edebiyattan bilime birçok alanda alanının uzman ismi olan Goethe’nin kaleme aldığı Faust’un konusu oldukça derindir. Öyle ki Faust Goethe’nin 50 yıl üstünde durduğu bir kitaptır. Kitabın konusu da şeytanla iddialaşan bir adamın öyküsünü ele almaktadır. Bu kitap öyle etkilidir ki sinemaya da birçok filmde ilham kaynağı olmuştur.

Karamazov Kardeşler

Birçok kişiye göre en büyük Rus yazar olan Dostoyevski’nin kaleme aldığı Karamazov Kardeşler’de bir Rus aile ele alınmaktadır. Bu ailenin başından geçen talihsiz olayların üstünde durulmakla birlikte oldukça derine inilen bir eser olduğunu söylemeden de geçmeyelim. 19.yüzyılın ikinci yarısındaki Rus halkının yaşadıkları, düşünce yapıları da çok başarılı bir şekilde yansıtılır.

İki Şehrin Hikayesi

İngiliz yazar Charles Dickens tarafından yazılan kitapta ele alınan iki şehir Londra ve Paris. Üstünde durulan konu da daha çok Fransız Devrimi. Kitapta ele alınan konu bu devrim zamanlarında Paris’te günlerin ne kadar kötü ve karanlık geçtiği fakat Londra’da bunun tam tersi bir yaşam olduğu. Özellikle o dönemki Avrupa’nın sosyo kültürel yapısına ilgi duyan kişiler için oldukça başarılı bir eser.

İlk yorumu yapın.

Yorumla

Your email address will not be published.


*