Oyuncu Mouse Alırken Nelere Dikkat Etmeli?

Bilgisayar oyuncularının tercih ettiği parçalardan biri de oyun faresi yani gaming mousedur. Oyun severler sadece yüksek donanıma sahip bir bilgisayarda oynadıkları oyunun keyfini çıkarabilirler. Bunun için bilgisayarın ister tamamlayıcı ister sıfır olsun, yüksek donanıma sahip doğru parçalara sahip olması gerekir.oyuncu mouse satın alma, oyuncu mouseda neler önemli, oyuncu mousenda neler önemli

Oyun farelerinin amacı

Oyun farelerinin amacı, kullanıcıya rahat bir oyun deneyimi sunmaktır. Bu nedenle iyi bir oyun deneyimi istiyorsanız mouse satın alırken dikkat etmeniz gereken birkaç önemli kriter vardır. Örneğin satın aldığınız oyun faresi ekran çözünürlüğüne uygun olmalıdır. Fare ve ekran kartı arasında bir çakışma varsa, oyun sırasında takılmalar ve çökmeler olacaktır. Başka bir deyişle, oyun için uygun olmayan ekran çözünürlüğü, farenin hareketini ve hassasiyetini etkiler.

Piyasada üretilen birçok oyun faresi bulunmaktadır. Bu farelerin bazıları optik sensörlerle, bazıları ise lazer sensörlerle çalışır. İkisi arasında somut ve görünür farklılıklar vardır. En önemlisi, lazer fareler kızılötesi kullanır ve optik fareler LED kullanır. Bu, lazer farelerin pürüzsüz alanlarda çalışmasına izin verirken, optik fareler ped kullanımını gerektirir.

Piyasadaki çoğu mouse ergonomik olarak kullanıcılara sunulurken maalesef durum böyle değil. Satın aldığınız farenin ergonomik olup olmadığını öğrenmek istiyorsanız en kolay yolu satın almadan önce denemektir. Ergonomik açıdan özellikle parmaklarınız ve avuç içi ile uyumlu olması çok önemlidir. Tüm fareler sağlaktır. Solaksanız, her iki elle de kullanılabilen ergonomik tasarıma sahip bir fare seçmelisiniz.

Oyun faresi ve normal fare arasındaki farklar

Tüm fareler aynı göreve sahiptir ve aynı amaç için üretilmiştir. Ancak oyun fareleri, bir kişiye oyun oynarken farklı işlevler sağlar. Kaliteli bir oyun oynamak isteyen bir oyuncu, uzun süre oyunun önünde olacağı için bileklerde ve ellerde ağrıya neden olmayacak modelleri tercih etmelidir. Özel olarak tasarlanmış oyun faresi tuşları, oyuncuyu rahatsız etmeden iyi bir oyun deneyimi sağlamak için tasarlanmıştır.

SD Kartı RAM Olarak Kullanma

Her cep telefonu kendi fonksiyonları ve donanım seçenekleri ile kullanıcıya sunulmaktadır. Hafıza kapasitesi, cep telefonunuzun marka ve modeli gibi detaylara göre değişiklik gösterebilir. Tipik olarak, cep telefonlarında, standart bir şekilde bellekte ek SD kartlar sunulur. Çok sayıda bellek seçeneğine ihtiyaç duyan her kullanıcı uygun çözümler aramakta ve SD kartları tercih etmektedir.

Cep telefonları ek depolama gerektirdiğinde, daha verimli hale getirmek için RAM yerine bir SD kart kullanabilirsiniz. Tipik olarak, her cep telefonu farklı standart hafıza seçenekleri sunar. Çok fazla video ve fotoğrafa sahip kullanıcılar için 16GB ve 32GB cep telefonu hafızası yeterli olmayabilir.sd kartı ram olarak kullanma, sd kart nasıl ram olur, sd kartı telefonda ram olarak kullanma

Her cep telefonunun performansında belirleyici rol oynayan ana bileşen RAM miktarıdır. Cep telefonunuzun marka ve modeline göre RAM miktarı değişiklik gösterebilir. İleri teknoloji Android cihazlarda 2 GB veya daha fazla RAM olabilir. Ancak, bazı cihazlar yalnızca 1 GB, hatta 512 MB RAM ile gönderilebilir.

Rootlu cep telefonuna sahip kullanıcılar, cep telefonundaki SD kartı RAM olarak kullanabilirler. Bunu root desteği ile kolayca yapabilirsiniz. Bu RAM desteği ile cep telefonunuz video ve fotoğraflara yer açacak ve aynı zamanda cep telefonunuzun hızı artacaktır.

Telefonun RAM’i nasıl arttırılır?

Android cep telefonunuzun RAM’ini artırmak için öncelikle mevcut cihazınızın bu işlemi desteklemesi gerekir. RAM genişletme uygulamasını satın alarak RAM yükseltme işleminde ilk adımı atabilirsiniz. Uygulamayı açtıktan sonra root yetkileri vererek işlemi başlatabilirsiniz. RAM değerini ne kadar artıracağınızdan emin değilseniz öncelikle programdan bu değeri sizin için hesaplamasını isteyebilirsiniz. Bu adımdan sonra SD kart üzerinde bir RAM bölümü oluşturarak farkı görebilmeniz gerekir. Bu şekilde, Android cihazınız verileri normalden daha hızlı işleyecektir. Yeterli hafızanın olmadığı durumlarda cep telefonunda yapılan her işlem normalden daha yavaş olabilir. Aynı zamanda, oyun performansı oldukça düşük olabilir. RAM’i yükselttikten sonra tüm oyunlarda daha iyi performans alabilirsiniz.

El Bakımı İçin Birkaç Öneri

Özellikle kadınlar için hayati önem taşımaktadır. Aslında kadınların her ortamda ve her koşulda ellerine bakmaya çalıştıkları bilinmektedir. El bakımı ihmal edilirse hem görünüm hem de his açısından sorunlar ortaya çıkacaktır. El bakımının önemi yadsınamaz olsa da çok basit el bakım yöntemleri vardır. Özellikle evde hazırlanabilen el bakımı için öneri olarak sunulan yöntemler sayesinde istenilen temizlik ve görünüme kısa sürede ulaşılabilir. Bu yazıda el bakımının en önemli unsurlarını bulacaksınız.el bakımı için neler yapılmalı, el bakımı yapma, el bakımı önerileri

Kuru ve çatlamış eller için hangi bakım yöntemleri kullanılmalıdır?

Eller sadece soğuk havalarda yaralanmaz. Ayrıca ellerin sıcak ve güneşli havalarda kuruduğu bilinmektedir. Ellerin belirli zamanlarda kuruması ve çatlamasının ciddi bir risk olduğu unutulmamalıdır. Kadınların evde kullandıkları temizlik ürünlerinin yanı sıra, suya aşırı maruz kalma, kimyasal içeren temizlik ürünleri kullanımı gibi nedenlerle eller kurur ve çatlar.

Kuru ve çatlamış ellerin bakımı için en iyi zaman yatmadan öncedir. Gece yatmadan önce yapılan el bakımı ile sabah uyandığınızda elleriniz daha yumuşak ve sağlıklı görünecek. Kuru ellere çare bulmak istiyorsanız uzaklara bakmanıza gerek yok! Mutfakta kullanılan zeytinyağının el bakımında önemli bir rol oynadığı söylenmelidir.

Zeytin yağı; Kuru ellerin yumuşatılmasında önemli rol oynar. Bunu yapmak için evde çok basit bir şekilde içerik hazırlayabilirsiniz. Zeytinyağı ve birkaç damla limonu bir kaseye alıp karıştırıp ellerinize uygulayabilirsiniz. Bu karışımı ellerinize uyguladıktan sonra ellerinizin çok daha yumuşak ve hatta ipeksi hale geleceğini söyleyebilirsiniz. Zeytinyağı ve limon karışımını ellerinize sürdükten sonra 15-20 dakika bekleyin ve ılık su ile durulayın. Bu basit el bakımı yönteminin işe yaradığını söylemek gerekir. Sonuç olarak insanların koronavirüs salgını nedeniyle evden çıkamadığı bu günlerde kadınlar için etkili ve pratik bir el bakımı yöntemi olacak.

Ayrıca daha fazla bilgi için daha önce yazdık, Ellerinize nasıl bakılır? Yazımızı da okuyabilirsiniz…

Ellerinizi kuru tutmak için ne yapmalısınız?

Her cildin belirli bir nem seviyesine sahip olması gerekir. Cilt belli bir nem seviyesinin altına düştüğünde ellerde kuruluk, çatlaklar ve kırışıklıklar oluşur. Bu sorunu önlemek için evde yine de basit bir karışım yapabilirsiniz.

Evde nemlendirici maske yapmak istiyorsanız patates ve vazelin ile yapabilirsiniz. Öncelikle patatesleri sıcak suda haşlayıp kabuklarını soyduktan sonra yoğurmalısınız. Patates püresine biraz vazelin ekleyerek karışımı yapabilirsiniz. Pişmiş patates ve vazelin karışımınıza bir dilim papatya ekleyebilirsiniz. Bu karışımı ellerinize masaj yaparak uygulayabilirsiniz. Karışımı ellerinize uyguladıktan sonra ellerinizi bir peçeteye sarın ve 20-25 dakika bekleyin. Bu süreden sonra ellerinizi ılık su ile yıkamalısınız. Sonuç olarak, ellerinizin nem seviyesinin eskisinden çok daha iyi olduğunu göreceksiniz.

Badem yağını el bakımı önerileri arasında evde yapabileceğiniz bir diğer karışım olarak da kullanabilirsiniz. Badem yağı; Bu birçok yönden faydalı olsa da, özellikle eller için faydalıdır. Badem yağı sayesinde ellerin çabuk kuruması ve çatlaması engellenir. Badem yağını elinize hafifçe sürdükten sonra biraz bekleyin. Ellerde iyileşme yakında fark edilecektir.

Badem yağının yanı sıra vazelin de el bakımı için gerekli bir diğer bileşendir. Yağlı ve kremsi bir kıvama sahip olan vazelin sürmeden önce ellerinizi ılık suyla yıkayın. Ardından vazelinle ellerinize masaj yapın. O zaman 10-15 dakika beklemelisiniz. Vazelin; Kısa sürede cilt kuruluğunu düzenler. Ayrıca ellerinize daha parlak bir görünüm kazandıracaktır. Vazelin, tırnak ve el bakımında etkili sonuçlar verir. Kuru ellerden hızlı bir şekilde kurtulmanın çaresini arıyorsanız, petrol jölesi sizin için doğru seçimdir.

Uyurken Nasıl Kilo Verilir?

İdeal kiloyu korumak veya kilo vermek için çok çalışıyoruz. Uyku sırasında büyüme hormonları yükselmeye başlar, bu da metabolizma hızının da arttığı anlamına gelir. İyi uyurken dikkat etmeniz gereken birkaç basit kuralla uyurken kilo verebileceğinizi biliyor muydunuz? Sağlıklı beslenmenin ve düzenli egzersiz yapmanın yanı sıra belirli bir uyku düzenine bağlı kalarak kolayca kilo verebilirsiniz. Araştırmalar göstermiştir ki; Yatmadan önce alınan protein, uyku sırasında daha fazla kalori ve yağın yakılmasına neden olur. Gece uyuma alışkanlığınız yoksa mutluluk hormonu olarak bilinen serotonin hormonunun salgılanmasını da etkiler. Gün içinde yükselen serotonin, gece geç saatlerde azalacak ve gereksiz abur cubur yemeniz gerekecek. Böylece düzenli uyumak, fazla kalori almanızı engelleyecektir.uyurken kilo verme, uyurken nasıl kilo verilir, uyurken kilo verme yolları

Sağlıklı ve kaliteli bir uyku için dikkat etmeniz gerekenler;

Geceleri uyarıcı içecekler içmekten kaçınmalısınız,

Kafeinli kahve, çay gibi içecekleri gün boyunca kontrollü bir şekilde tüketmelisiniz.

Yatak odanız oturma odanızdan biraz daha serin olmalı,

Mavi ışık denilen teknoloji ürünlerinin yaydığı alandan uzaklaşmalısınız,

Uyumak istediğiniz yerin karanlık ve sessiz olduğundan emin olmalısınız,

Son öğün olan akşam yemeğinde ağır ve yağlı yiyecekler yememelisiniz,

Gece egzersiz yapmak enerjiyi arttırdığı için gün içinde egzersiz yapmaya çalışmalısınız.

Daha rahat uykuya dalmanıza ve vücudunuzu yenilemenize yardımcı olmak için yatmadan önce ılık bir duş almalısınız.

Papatya gibi rahatlatıcı ve uykulu bitki çaylarından destek alabilirsiniz.

Gün içinde uyumamaya çalışın. Erken uyursanız gece uyanabilirsiniz.

Uzmanlar tarafından belirlenen yeterli uyku süreleri; Çocuklar ve ergenler için 12 saat, genç yetişkinler için 7-8 saat ve yaşlılar için (70-80 yaş arası) 6,5 saattir. Uykunuzun uzunluğu kadar uykunuzun kalitesinin de önemli olduğunu unutmamalısınız.

Uykuda kilo vermek için ne yapmalı?

Oda sıcaklığını ayarlayın… Yaz geceleri çok sıcak bir odada uyuyamadığınız gibi, normalden çok daha serin bir odada da uykunuz kaçacaktır. Uyurken sağlığınız ve kilo vermeniz için yatak odanız ortalamanın sadece birkaç derece altında olmalıdır. Vücuttaki kahverengi yağ dokusunun arttığını ve düşük sıcaklıktaki bir ortamda uyursanız daha fazla kalori yakacağınızı bilmelisiniz.

Protein Diyeti Yapın… Proteinin en belirgin hedeflerinden biri kas iyileşmesidir. Vücudunuzun uyku sırasında kas aşınmasını ve yıpranmasını yeniden kazanmasına yardımcı olmak için yatmadan önce yüksek proteinli yiyecekler yemelisiniz. Bu durumda yatmadan önce alınan proteinlerin uyku sırasında kalori tüketmeye devam ettiği söylenebilir. Bu bilginin bu konuda yapılan araştırmalarla da doğrulandığını belirtmek isteriz.

Akşam yemeği ile yetinmeyin… Evet, günün son öğünü olan öğle yemeğinde tok olmak en sık yapılan hatalardan biridir. Akşam yemeğinde tükettiğiniz tüm yiyeceklerin sizi tekrar kilo aldıracağını bilmelisiniz. Bu nedenle, orta derecede tok hissetmeye başladığınızda, kendinizi tok hissetmeden önce akşam yemeği yemeyi bırakmalısınız.

Düzenli Uyku Saatleri Belirleyin… Ertesi gün uyanarak daha enerjik hissetmek ve uyurken kalori yakmak istiyorsanız kendinize bir zaman belirlemelisiniz. Her gece aynı saatte uyuyanlar ile düzensiz uyuyanlar arasında yapılan araştırmalar, belirli uyku düzenine sahip kişilerin uyurken yağ yaktığını göstermiştir. Uyurken kilo vermek isteyenlerdenseniz; Hemen kendinize bir uyku programı hazırlamalı ve uyku kalitenizi arttırmaya çalışmalısınız.

Eklem Ağrısı Olanlar Nelerden Kaçınmalı

Hafif, şiddetli, akut veya kronik eklem ağrısı; Eklemin herhangi bir yerinde iltihaplanma veya diğer sağlık sorunlarına neden olabilir. Çeşitli nedenlerle oluşan eklem ağrıları; yaralanmalar, kırıklar veya çıkıklar, gut, artrit, fibromiyalji ve lupus. Tüm bunlara ek olarak vücudun iltihabi tepkileri sonucunda eklem ağrıları da oluşabilmektedir. Eklem sorunları olan kişilerin beslenmelerine de dikkat etmeleri gerektiğini hatırlatırız çünkü belirli yiyecekleri yemek iltihaplanmayı artırabilir. Eklemlerde şişlik, ciltte kızarıklık ve sertlik, hareket ve yürümede bozukluklar, etkilenen eklemi hareket ettirmede zorluk gibi bazı belirtiler gözlenir. Eklem ağrılarının neden olduğu birçok sağlık sorunu dışında, bazı tıbbi durumlar sonucunda eklem ağrısı şikayetleri ortaya çıkabilir.eklem ağrısı

Eklem sağlığının korunmasına yönelik öneriler;

Sabah Egzersizi: Sabah uyandıktan sonra yapabileceğiniz 10-15 dakikalık germe ve nefes egzersizleri ile kendinizi iyi formda hissedebilirsiniz. Olası eklem ağrılarını önlemeye yardımcı olabilecek hafif sabah egzersizleri ile eklem sağlığınızı koruyabilirsiniz.

Bol su içmek: Özellikle yaz aylarında vücudun daha fazla suya ihtiyacı olduğunu unutmayın. Gün içerisinde çeşitli nedenlerle vücudun kaybettiği sıvıyı bol su içerek yenilemek eklem sağlığını korumanın en basit yoludur.

Sağlıklı beslenme: Dengeli ve sağlıklı beslenmeyi alışkanlık haline getirmek eklem ve kemiklerinizin sağlığı için çok önemlidir. Ayrıca alınan B, C ve D vitaminleri kas gelişimi için gereklidir.

Bölgesel masaj: Eklem ağrısı hissediyorsanız, bölgeye hafifçe masaj yaparak yoğunluğu azaltabilirsiniz. Masaj özellikle yumuşak dokularda son derece etkili olacaktır.

Uyku: Yeterince uyumak ve kaliteli uyku almak eklem sağlığı için son derece önemlidir. Şiddetli eklem ağrılarını önlemek için bölgeyi buz torbası veya sıcak su torbası ile de sıkabilirsiniz.

Eklem ağrısı çeken kişilerin tüketmemesi gereken besinler

Kırmızı Et / İşlenmiş Et… Kimyasal katkılı işlenmiş ve kırmızı etler vücutta iltihaba neden olduğu için uzun süreli kullanımlarda eklem ağrılarına neden olabilir.

Süt/süt ürünleri… Süt ve süt ürünlerinde bulunan kazein proteini, gençlerde eklem ağrılarının artmasına neden olabilir. Aynı zamanda vücuttaki iltihabı arttırdığı için kontrollü tüketilmelidir.

Mısır yağı… Mısır yağı vücudumuzda iltihaplanmaya neden olan maddelerin miktarının artmasına neden olduğu için kaçınılmalıdır. Bunun sadece eklemlerin sağlığına zarar vermekle kalmayıp, aynı zamanda mevcut iltihaplanmayı da şiddetlendirdiğine dikkat edilmelidir.

Rafine tahıllar / un… Yüksek derecede iltihaplı rafine tahıllar ve unlar eklem sağlığını bozabilir. Analjezik özelliği olan gluten nedeniyle kontrollü tüketilmelidir. Üstelik düzenli ve sık tüketildiğinde otoimmün hastalıklara neden olabilir.

Kızartma / Atıştırmalıklar … Doymuş yağ oranı yüksek kızarmış yiyeceklerden kaçınılmalıdır. Hem fiziksel hem de eklem sağlığı için sağlıksız yiyecekler ve kızarmış yiyecekler yemekten kaçının.

Rafine şeker… Sitokin adı verilen bir kimyasalın üretiminde artışa neden olan rafine şeker oldukça sağlıksızdır. Özellikle vücudunda şişlik ve eklem ağrıları olan kişilerin uzak durması gereken besinlerden biridir. Üstelik çok fazla kalori içerdiğinden tüm vücudu olumsuz etkiler.

Tuz … Yüksek tuz alımı vücudun sıvı dengesini bozabilir. Ayrıca vücutta kalp hastalığı ve iltihaplanmaya neden olduğu için tuz alımınızı kontrol etmenize yardımcı olur. Tuzun vücudun ihtiyacından ortalama on kat daha fazla tüketildiği ülkemizde birçok hastalığın temelinde tuzun yattığını söyleyebiliriz.

Kilo Verirken Yapılan Yanlışlar Nelerdir?

Kış aylarında metabolik yavaşlamalarla mücadele ederek kilo vermek isteyenlerin sayısı artıyor. Dengeli ve düzenli beslenmezsek vücudumuz soğuk havalarda kilo almaya çok daha uygun hale gelir. Sağlıksız beslenmeyle birlikte  kilo verme süreci içerisinde yapılan hatalar da eklendiğinde kilo alımı kaçınılmazdır. Ne yazık ki kilo verme sürecinde yapılan bu hatalar kilo alımına yol açabilmektedir. Bu nedenle işitsel bilgileri kullanarak bilinçsizce hareket etmemek gerekir. Metabolizmayı olumsuz etkileyen bir durum ortaya çıktığında sorun kalıcı olabilir. Böbrek yetmezliği, kalp krizi, damar tıkanıklığı, bağırsak sendromları, sinir bozuklukları ve anksiyete, tiroid hormon bozuklukları gibi birçok hastalığa neden olabilir. Kilo vermeye karar verdiyseniz mutlaka bir diyetisyenden yardım almalısınız. Bilinçsiz bir diyetle kilo vermek sadece sağlığınızı bozmakla kalmayacak, aynı zamanda yetersiz ve dengesiz beslenmenizden dolayı durumu daha da zorlaştıracaktır.kilo verirken dikkat edilmesi gerekenler, kilo verme süreci, kilo verme ve yapılan yanlışlar

En yaygın beslenme hataları

  1. Uzun süredir sıvı detoksifikasyon… Sıvı detoksifikasyonun tüm vücudu temizlediğini biliyoruz. Ancak zamanın dikkate alınması gerekir. Çiğneme fonksiyonunu iptal eden sıvı beslenme yönteminde tüm vitamin ve mineralleri alabilmemiz için içecek şeklinde takviyeler almamız gerekiyor. Örneğin, meyvenin kendisini yemek yerine suyu içiyorlar. Ancak meyvenin kendisi yendiğinde içerdiği lif nedeniyle bağırsaklar normal şekilde çalışmaya devam eder. Kısa süreli kullanım sorun olmasa da uzun süreli sıvı beslenme sağlığımızı tehdit ediyor.
  2. Sınırsız hafif gıda tüketimi… Hafif veya şekersiz olarak etiketlenen gıdalar da bilinçli ve kontrollü tüketilmelidir. Bu tür ifadelere sahip yiyeceklerin kalori içermediğini düşünmek en sık yapılan hatalardan biridir. Bu gıdaları tüketmeden önce mutlaka ne içerdiklerini ve kaç kalori olduğunu öğrenin. Sınırlı veya azaltılmış değerler kafanızı karıştırmamalıdır. Düşük şekerli yiyeceklerin sağlıklı veya şekersiz olduğunu düşünmemelisiniz. Bu besinler kalori içerdiğinden kontrollü tüketilmelidir.
  3. Kontrolsüz bitki çayları içmek… Bazı çayların metabolizmanızı hızlandırdığı ve antioksidan içerdiği için kilo vermenize yardımcı olduğunu biliyoruz. Şişliği giderdiği için gün içinde birçok kez çay içmemelisiniz. Kontrolsüz bitki çayları; Kalp ritmini bozabilir, yüksek tansiyona neden olabilir ve hatta zayıf bağırsak yapısına yol açabilen sağlığı iyileştirebilir. Bu nedenle bitki çayları günde en fazla 2 defa içilmelidir.
  4. Tek bir diyet… Kilo vermek isteyenlerin en sık yaptığı hatalardan biridir. Belirli bir süre sadece protein ve sadece karbonhidrat gibi tek bir diyet yediğinizde, kaçınılmaz olarak sağlığınızı kötüleştirir. Aynı şekilde sadece sebze ya da sadece meyve yiyerek sağlıklı bir kilo veremeyeceğinizi bilmelisiniz. Sağlıklı beslenmede besin çeşitliliği büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle tek öğün tüketmemeniz gerektiğini bilmelisiniz.
  5. Yüksek beklentileri sürdürmek… Kilo vermek sabır ve disiplin gerektirir. 1 haftada 5 kilo vermeyi hedefliyorsanız hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz. Kilo verme sürecinde adım adım ilerlemeli, kafanıza küçük hedefler koymalısınız. Kısa sürede fazla kilolardan dolayı kilo veren şok diyetlere aldanmamalısınız. Bu tür diyetlerle fazla su vücuttan atılır. Kilo verdiğinizi düşünmeye devam ederseniz, kaybettiğinizden fazlasını alacağınızı bilmelisiniz. Sağlıklı bir şekilde kilo vermek istiyorsanız ideal seçenek haftada 0,5-1 kg vermektir. Üstelik sağlıklı bir şekilde verdiğiniz kilolar kolay kolay geri gelmeyecek. Diyet yaparken veya spor yaparak kilo vermeye çalışırken kendinize gerçekçi hedefler koymalısınız.

Düşük Karbonhidratlı Besin Alternatifleri

Doğru beslenmek ve kilo vermek isteyenlerin diyetlerinde özellikle dikkat etmesi gereken konulardan biri de karbonhidrat alımıdır. Fazlası zararlı olduğu bilinen karbonhidratlar da fazla kilolara neden olur. Tıpkı çok fazla karbonhidrat tüketmek gibi, daha az tüketmek de sağlık sorunlarına neden olabilir. Gerekli miktardan daha az karbonhidrat tüketilir; yorgunluk, baş dönmesi ve halsizliğe neden olur. Aşırı karbonhidrat alımı kan şekeri seviyelerinin yükselmesine neden olur. Dengeli ve sağlıklı beslenmek istiyorsanız karbonhidrat kaynağınız olarak tam tahılları, meyveleri ve bakliyatları tercih etmenizi öneririz. Kek, kurabiye, simit ve unlu mamüller gibi yiyecekler, lezzetli şekillerinin yanı sıra yüksek karbonhidrat içeriği ile bilinir. En yaygın beslenme hatalarından biri, bu yiyecekleri kahvaltıda tüketme alışkanlığıdır.düşük karbonhidratlı besinler, karbonhidrat içeren alternatif gıdalar, karbonhidrat tüketimi

Düşük karbonhidratlı yiyecek seçenekleri

Somon… Karbonhidrat içermeyen somon, protein açısından da zengin olduğu için düzenli tüketilmesi gereken sağlıklı bir besindir. Ayrıca omega-3 gibi sağlıklı yağlar içeren somon, metabolizmayı hızlandırmada da etkilidir.

Kıyma Tavuk… Yüksek proteinli sağlıklı bir besin olan kıyma tavuk, tavuk etinden yapılır ve karbonhidrat içermez, bu nedenle düzenli olarak yemek size zarar vermez.

Zeytinyağı… Karbonhidrat, şeker ve lif içermeyen zeytinyağı en doğal ve sağlıklı besinlerden biridir. 1 yemek kaşığı zeytinyağında; 0 gram karbonhidrat, 0 gram şeker ve 0 gram lif vardır.

Parmesan peyniri… Özellikle parmesan gibi sert peynirlerin karbonhidrat oranı çok düşüktür. Kemik sağlığına katkısı ile bilinen bir kalsiyum deposu olan parmesan peyniri, 28 gramında 0,9 gram karbonhidrat içerir. Düzenli olarak çok düşük karbonhidrat bazında tüketmenin yanlış bir tarafı yoktur.

Haşlanmış Yumurta… Protein içeriği açısından oldukça sağlıklı olan yumurta, az miktarda karbonhidrat içerir. Antioksidanlar içeren yumurta aynı zamanda sağlıklı yağlar ve amino asitler içerir. Yumurta sağlıklı bir besin grubudur.

Ceviz… Düşük karbonhidratlı cevizler de sağlıklı yağlar içerir. Çeyrek fincan kıyılmış ceviz sadece 4 gram karbonhidrat içerir. Fıstık, badem, kaju gibi kuruyemişler de lif bakımından yüksektir ve az miktarda da olsa karbonhidrat içerir.

Yoğurt… Doğal şeker ve laktoz içeren sade, az yağlı yoğurt seçmenizi öneririz. Yüksek proteinli yoğurt, düşük miktarda karbonhidrat içerir. Aynı şekilde kefir de az miktarda karbonhidrat içerir.

Kereviz… Kalorisi düşük olan kereviz düşük miktarda karbonhidrat içerir. Kereviz ülkemizin beslenme alışkanlıkları arasında yer almasa da salata, çorba gibi çeşitli tariflerde kullanabilirsiniz.

Kiraz domates … Bu çeşidin bir bardak domatesinde ortalama 6 gram karbonhidrat bulunur. Ayrıca çeri domatesler kalorileri çok düşük olduğu için sağlıklı bir atıştırmalıktır.

Mantarlar… Tansiyonu düşüren ve kaslar için oldukça önemli olan mantarlar, sodyum oranı yüksek olduğu için de sağlıklı besinlerdir. Yağsız ve kalorisi düşük olmasının yanı sıra bağışıklık sistemini güçlendirdiği için düzenli olarak tüketilmesi gereken besinlerden biridir.

Karpuz… Yüksek su içeriği nedeniyle sıvı ihtiyacını karşılayan ve kanı temizleyen karpuz, karbonhidrat bakımından düşüktür. İçerisinde şeker bulunan karpuz kontrollü tüketilmesi gereken besinlerden biridir.

Kırmızı dolmalık biber… Şeker, iltihap giderici ve antioksidan içeren kırmızı dolmalık biber, içerdiği beta-karoten ile de oldukça sağlıklı bir besindir. Az miktarda karbonhidrat da içeren kırmızı dolmalık biber, düzenli olarak tüketebileceğiniz besinler arasındadır.